“Çocuğunuza yanlış yaptığı, kusurlu olduğu yerde doğruyu göstermek, bunun hayatta karşılığı ve cezası olduğunu öğretmek ebeveynlerin çocuklarına yapacağı en büyük iyiliktir.”  Yankı Yazgan

Sınır Nedir?

Çoğu ebeveyn sınır denildiğinde çocuğa söz dinletmek, disipline etmek, otorite gibi tanımları aklına getirir. Fakat çocuk yetiştirmede sınır koymak bir bahçeye duvar çekmeye benzer. Çocuklar doğduklarından itibaren dünya nasıl bir yerdir diye bir fikir oluşturmaya çalışırlar.

Ebeveynlerin Neden “Hayır” Kelimesini Benimsemeleri Gerekiyor?

Bir çocuğun davranışını hem kendi davranışlarınıza bir tepki olarak hem de çocuğun güdüleri, ihtiyaçları, kişiliği ve içinde bulunduğu koşullar çerçevesinde değerlendirmek gerekir.

Çocuklar genellikle ne yaptıklarının tam olarak farkında değildir. Hayatı doğru bir şekilde nasıl yöneteceklerine dair sınırlı bir anlayışa sahiptirler. Bu yüzden, rehberlik eden ve destekleyen bir yetişkinin varlığına ihtiyaç duyarlar. Çocuklar, doğru bir yönlendirme olmadan kendi kendilerine olgunlaşamazlar.

Genelde çocuklar, ebeveynlerinin sağladığı rehberlik düzeyine kadar olgunlaşır. Bu nedenle, ebeveynlerin sorumluluk alma ve bunu öğretme konusundaki becerileri, çocukların sorumluluk bilinci geliştirme süreçlerini doğrudan etkiler. Çocuklar, çevrelerinden gelen yönlendirmelere tepki verir ve bu doğrultuda uyum sağlarlar.

Ebeveynlerin, çocuklarının bir sorunuyla karşılaştıklarında kendilerine sorabilecekleri en etkili sorulardan biri, “Neden kardeşine böyle davranıyor?” yerine, “Bu duruma benim katkım ne olabilir?” olmalıdır. Bu durum zorlayıcı olabilir, çünkü çocuğunuzun davranışına odaklanmak yerine, önce kendi tutum ve yaklaşımlarınızı sorgulamanızı gerektirir. Ancak bu yaklaşımın faydası, çocuğunuzun davranışlarını kontrol etmeye çalışmanın sonuçsuz çabasından sizi uzaklaştırıp, onunla ilişkinizde kendi duruşunuzu ve tepki biçimlerinizi kontrol edebilme imkânı sunmasıdır.

Ebeveynler Olarak “Hayır” Demekte Neden Zorlanıyoruz?

Ebeveynlik sürecinde sıkça kendimizi içsel bir sorgulamanın içinde buluruz. “Hayır” dediğimizde, zihnimizin derinliklerinde “Doğru mu yapıyorum?” veya “Bu karar çocuğuma zarar verir mi?” gibi endişeler yankılanır. Bu tür belirsizlikler, kararlarımızı sarsabilir ve bizi daha çekingen hale getirebilir. Oysa ki, ebeveynlikte tutarlılık ve iç sesimize güvenmek, çocuğumuzun duygusal güvenliği ve sağlıklı gelişimi için en güçlü rehberlerden biridir. Kararlı ve bilinçli bir duruş, çocuğa sınırların güven verici olduğunu hissettirirken, aynı zamanda ebeveyn olarak kendimize duyduğumuz güveni de pekiştirir.

Toplum olarak başarıya fazlasıyla odaklanmış durumdayız ve bu da çocuklarımızı giderek daha erken yaşlarda hayata hazırlanmaya zorlanır hale getiriyor. Ebeveynler olarak, “çabayı öv, sonucu değil” ya da “her gün 20 dakika oyun zamanı ayır” gibi kalıp stratejilerle çocuklarımızı yönlendirmeye çalışıyoruz. Ancak bu stratejiler, çocuğun gözünden duygudan yoksun olarak algılanabilir. Çocukların ihtiyacı olan, onları anlamaya çalışan, oyunlarına gerçekten katılan ve sadece başarı kaygısıyla değil, sevgiyle rehberlik eden ebeveynlerdir.

Modern ebeveynler olarak, yoğun tempo ve bitmek bilmeyen sorumluluklar nedeniyle çoğu zaman fiziksel ve zihinsel olarak tükenmiş hissederiz. İş, okul ve sosyal hayat arasında sürekli bir bağlantı halinde olmak, dikkatimizi bölerek zihinsel kaynaklarımızı tüketir. Çocuklarımızın geleceği için onları çeşitli aktivitelere yetiştirme çabamız, enerjimizi daha da azaltır. Bu tükenmişlik hali, bizi otomatik ve kolay çözümler aramaya iter. “Hayır” demek, sınır koymayı ve duygusal dayanıklılığı gerektirirken, “evet” demek anlık bir rahatlama sunar. Ancak bu durum, uzun vadede hem ebeveyn hem de çocuk için sağlıklı sınırların kaybolmasına yol açabilir.

Etkili Sınır Nasıl Çizilmelidir?

Farkında Olun

Duygusal olarak dağınıkken sınır koymak zorlaşır. Tetikleyici davranışlar aşırı tepki vermemize neden olabilir. Bu yüzden önce sakinleşmek, kendimizin ve hislerimizin farkında olarak bilinçli hareket etmek önemlidir. Sakin ve dengeli bir tutum, hem sizin hem de çocuğunuz için en sağlıklı yaklaşımdır.

Sınırlar İçin Kararlı Adım Atın

Çocuğunuza sınır koyarken nazik ve kararlı bir şekilde yaklaşmak önemlidir. Örneğin, “Bana vurmana izin veremem” diyerek ya da güvenle “Şimdi aşağı inmeni istiyorum” diyerek sınır koyabilirsiniz. Bu, otoriter bir müdahale değil, nazik bir destek olmalıdır. Çocuklar ihtiyaçlarını ifade ettiklerinde, sınır koyarak onlara yardımcı oluruz. Sınır koymayı sürdürmek, dikkat dağıtıcı davranışlardan kaçınmak çocuğun gelişimi için daha değerlidir. Beden dili ve sakin bir ses tonu kullanarak güvenli bir liderlik hissettirmelisiniz. Çocuğunuz, sakin ve kararlı bir liderin rehberliğini ister.

Yoğun Duygularda Yanında Olun

Sınır koymaktan kaçınırken aslında uzak durmaya çalıştığımız şey, duygusal zorlanmadır. Bir sınır koyduğunuzda, çocuğunuzun üzülme ihtimali yüksektir. Ancak bu durumda sizin göreviniz, onu hemen rahatlatmak, durumu düzeltmek ya da daha iyi hissettirmek değildir. Sizin göreviniz, sadece yanında olmak ve duygularını kabul etmektir. Çocuğunuz üzgünken onunla kalabilmek, en zorlayıcı kısımlardan biridir. Çocuğunuzun duygusal zorlanmasını hemen çözmek ya da her şeyi düzeltmek çok cazip gelir. Ancak bu sürece müdahale etmeden, sadece onunla olmak ve duygularına alan tanımak hayati derecede önemlidir.

Sınır koymanın, sevginin en güçlü biçimlerinden biri olduğunu unutmamak önemlidir.

Kendiniz üzerinde çalışmaya küçük adımlarla başlayabilirsiniz. Sınırlarınızın zayıf olabileceği alanları fark etmeye çalışın, bu konularda bilgi edinmekten ve rehberlik servisinden destek almaktan çekinmeyin. Bu süreçte size rehberlik edebilecek bazı kaynaklar:

  • Çocuğunuzla Birlikte Büyümek – Naomi Aldort
  • Bağırmayan Anne Baba Olmak – Hal Edward Runkel
  • Çocuğunuza Sınır Koyma – Robert J. Mackenzie

KAYNAKÇA

  • https://www.theparenthood.org.au/parents_need_embrace_word_no
  • https://www.rootsofaction.com/resiliency-child/
  • https://homeword.com/jims-blog/kids-need-parents-with-boundaries-3/
  • https://madalyonklinik.com/gundem/cocuklariniza-sinir-koymak/